HOŞGELDİNİZ
 
Mavi Balon
 
  Ana Sayfa
  Atatürk Sözleri
  Efsaneler
  Nike Kramponlar
  İletişim
  Müthiş Bilgiler
  Duvar Yazıları
  Atasözleri
  Ziyaretçi defteri
  Birazda Bilgilenelim
  Bilmeceler
  Nasrettin Hoca Fıkraları
  3 BÜYÜKLERİN SON HABERLERİ
  Haberler
  Eğitim Ve Öğretim Köşesi
  Bilim
  Hareketli Resimler
  Tarihten Bilgiler
  Dost Siteler
  Cennet türkiyem
  Yarışma
  Oyunlar
  Mevlananın 7 Öğüdü
  Mp3 Player
  En Son Çıkan Klipler
  Rehberlik
  Matematik
  Videolar
  Üye Ol
  Hz.Mevlana'nın Sözleri
  Duvara Yazı Yaz
  Günün Resmi Ve Sözü
  Yeni sayfanın başlığı
HOŞGELDİNİZ
Efsaneler

Mitolojik Kahramanlar
 

 

 

Kentauros ve Athena

Galateia

Venus ile Aineias

Hephaistos un Demirci Ocağı
 

Zephyros ile Flora

Kleopatra

Sabinler

Kyklopslar
 

Orpheus ile Eurydike

Paris ve Üç Güzeller

Afrodit

Apollo

 
Truva
 

Truva Savaşı ile ilgili efsaneler,Yunan Mitolojisi’nin en ilginç bölümlerinden birini meydana getirir.Anadolu’nun Çanakkale boğazı yakınlarındaki Truva kenti gerçekten de saldırıya uğramış ve efsanelerdeki gibi yenik düşmüştür.Ancak bu uzun ve kanlı savaş birçok efsanenin de doğmasına yol açmış,gerçek olayların abartılması,ortaya yepyeni efsane konuları çıkartmıştır.

Bizler de size Truva Savaşı’nı hikaye tadında aktaralım istedik.Hikaye biraz uzun ama çok sürükleyici ve oldukça keyifli.Başlıkları takip ederek istediğiniz zaman nerde kaldığınızı unutmadan takip edebilirsiniz.Sıkılmayacağınızdan eminiz....


Kaynak: Gökkuşağı Ansiklopedisi


Midas
 

Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros (Keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena’nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü bulmuş. Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı..ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon’a rakip görmeye başladı. Bunun üzerine Apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi.
Apollon’un arkadaşları olan Musa’lar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular. Apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon Lir’ini eline aldı. O kadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler. Marsyas Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon anlaşma gereği Marsyas’ı ölümle cezalandırdı.

Yarışma sırasında Marsyas’ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas’a da ceza verdi. Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas’ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi. Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını fark etmişti. Midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. Fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu, diğer yandan söylediği taktirde Kral’ın kendisini öldürmesinden korkuyordu. Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı, ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz var mı, Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas’ın kulakları eşek kulakları, Midas’ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.

Kaynak:http://www.angelfire.com/al2/arkeoloji/midas.html


Zeus
 

Roma mitolojisinde adı Jüpiter’dir.Olimpia’dakilerin en yüce tanrısıdır.Zeus, Titanlar Kronos ve Rea nın en genç oğullarıydı.Doğduğu zaman babası onu ve kardeşleri Poseidon, Hades, Hestia, Demeter ve Hera’yı.  yutmaya karar verdi.Fakat annesi Rea bebeği bir mağaraya sakladı.(Bugün bu mağaraya Zeus mağarası denilmektedir  ve Girit’tedir.)

Efsaneye göre Zeus ormanlık bir bölge olan Arkadya’da dünyaya gelmiştir.Doğar doğmaz annesi Rea yavrusunu Girit’e yollamıştır.Zeus,Girit’te iki nenf’e emanet edilmiştir.Nenf’ler çok eskiden beri var olan ve Gea tarafından yaratılmış önemsiz tanrılardı. Bunlar bebeği Kronos’tan saklamak için dala asılı bir beşikte büyütmüşlerdi.Küçük Zeus kutsal bir keçinin sütüyle beslenmiştir.Öte yandan bir arı da peteklerin en seçme balını  taşımıştı her gün. Zeus da bütün küçük çocuklar gibi ağlayıp, bağırıyordu. Kronos’un bu sesleri duyup çocuğun yerini bulması olanağı vardı.bunun üzerine nenf’ler bir yol buldu. Adada Kuretler adını taşıyan yarı şeytan yarı tanrı savaşçılar vardı. Nenf’ler bunlardan çocuk ağladıkça başında toplanıp hora tepmelerini istediler. Zeus ağlamak için ağzını açtıkça, yanı başındaki Kuretler şarkı söyleyip el çırparak hora teptiğinden, sesinin babası tarafından duyulma tehlikesi geçiştirilmiş oldu.

Zeus delikanlılık çağına geldiğinde kendisini  besleyen keçiye iyilik yapmak için onu gökyüzünde yıldız haline getirdi. Keçinin boynuzlarını da nenf’lere verdi. Boynuzlar nenf’lere istedikleri herşeyi sağlıyordu.O günden sonra boynuzlar bereket ve bolluk simgesi olmuştur.

Büyüdüğü zaman Zeus, Kronus’u kusturarak kız ve erkek kardeşlerini kurtardı. Ve bu tanrılar, kralları Titanlar ve Kronos’lardan zorla yönettikleri kainatı geri almak için Zeus ile birlikte savaşmaya başladı. Zeus, babasını ve diğer Titanları yenmek için onları Tartarus’un yeraltı dünyasına hapsetti. Sonra O ve kardeşleri, Poseidon ile Hades, kainatı paylaştı. Posedion kendine denizi aldı. Hades yeraltı dünyasını ve Zeus da gökyüzünü aldı. Zeus aynı zamanda Olimpos Dağı’nın ve dünyanın en üstün tanrısı oldu. Zeus iktidara gelince kendisine eş olarak bilgelik tanrıçası Metis’i seçti. Fakat bu mutsuz bir evlilik oldu. Zeus da iktidarını kaybetme korkusuyla çocuğu olmadan eşini yutmuştur. Daha sonra adaleti temsil eden dişi titan Tetis ile evlendi. Bu evlikten bir sürü kızı oldu.Bu kızlar töresel değerleri temsil ediyor ve yılın mevsimlerine başkanlık ediyorlardı. Örneğin İrene barışın, Eunomia düzenin, Dike doğruluğun simgesiydi.Zeus’un Eurinome adındaki bir başka kadından üç kızı oldu. Birinciden güzel olan bu kızlar Grazia adını taşıyordu. Adları şöyleydi:Aglaia (kusursuz), Eufrosine (neşeli), Talia (çiçek açmış).

Ve sonunda Zeus’un dişi titan Mnemosin’den dokuz çocuğu oldu.Bunlar Musa’lardı.Adları Kalliope (kahramanlıkve güzel konuşma), Klio (tarih), Euterpe (lirik şarkı), Talia (komedi ve kır şiirleri) ve bu arada diğer Talia ile karıştırmayalım, Melpomene (tragedya), Terpsikore (dans), Erato (aşk şiirleri), Urania (astronominin koruyucusu), Polinnia (dinsel şiir).
Ama Zeus’un asıl karısı  Hera oldu. Diğer ozanlar Zeus’un karısı olarak sadece Hera’dan söz ederler. Ancak Zeus’un bütün çocuklarının annesi Hera değildir. Hera Zeus’ a yalnız iki çocuk vermiştir. Bunlar savaş tanrısı Ares ile ateş tanrısı Hefaistos’tur.

Zeus’ un Nitelikleri

Zeus’un belirli bir niteliği olduğunu ileri sürmek kolay değildir.Yalnız kendisinden önceki iki büyük tanrıdan daha insansı olduğu bir gerçektir.Yunanlılar Zeus’ ta daima doğru,sert ve akıllı bir baba niteliği görmüşlerdir. Bütün tanrılar Zeus’u sayarlar.Zeus kaşlarını çatınca bütün tanrılar tir tir titrerler. Doğal kuvvetler bile Zeus’a boyun eğer. Zeus evreni tek başına yönetir. İşlenen suçları cezalandırır. Yapılan iyilikleri değerlendirir. Zeus diğer Olimpos dağı tanrıları gibi ölçülüdür. Zeus gökyüzü tanrısı olduğu için, fırtınaların ve yıldırımların da efendisidir. Yıldırım zaten Zeus’un baş silahıdır. Aynı zaman da simgesidir de. Zeus’un çok sevdiği kutsal kuş kartal da, kuvvetinin, zekasının ve gösterişinin simgesidir. Ama  bu tanrıyı insanlara daha yakın kılan daha insansı yapan niteliği, kendisinin de başka bir gücün istek ve emirlerine uyma zorunda olduğunu bilmesidir. Gücünün sınırlı olduğunun bilincine varmış olmasıdır. Gerçekten de Zeus, Fato (esrarengiz ve karşı gelinmez bir güç,bütün evreni yöneten kurallar topluluğu)’nun istek ve emirlerine boyun eğmek zorundadır. Hatta kendisi bile günün birinde yok olacaktır. Çünkü Yunan mitolojisinde tanrılar da sonsuza dek kalmazlar.



Dede Korkut
 
Türk efsanelerinin en önemli kaynağını meydana getiren Dede Korkut hikâyeleri, Oğuz Türklerini konu edinen bir hikâye kitabıdır. Kitap Oğuz Türklerinin serüvenlerini işlemekle birlikte, çok daha sonra, yaklaşık olarak XIV. ya da XV. yüzyıllarda yazılmıştır. Kitabın Arap harfleriyle yazılmış orijinal nüshası Dresden  kitaplığındadır. Berlin kitaplığında da bir ikinci nüsha vardır.

Kitaba Dede Korkut Hikâyeleri denilmesinin nedeni, her hikâyede Dede Korkut adında birinin ortaya çıkarak, bir halk düşünürü gibi, hakanlara yoll göstermesi, çocuklara ad koyması, hayır dua etmesidir. Dede Korkut hikâyeleri kısa bir önsözle on iki hikâyeden meydana gelir. Önsöz Dede Korkut’u tanıtır. Hikâyelerin hemen hepsi destan havası içinde işlenmiştir. Türk halk bilgisi bakımından son derecede zengin bir kaynak olan Dede Korkut Hikâyeleri, ilkin ağızdan ağıza anlatılarak oluşmuş, daha sonra yazı ile tespit edilmiştir, Dede Korkut Hikâyelerinin asıl adı Ki tâb-ı Dede Korkut âlâ Lisân-ı Taife-i Oğuzân’dır. (Oğuz halkı diliyle Dede Korkut kitabı). Dede Korkut Hikâyeleri şöyle başlar: Bismillâh-İr-Rahmân-İr-Rahîm
Resûl aleyhisselâm zamanına yakın, Bayat boyundan Korkut Ata derler bir er çıktı. Oğuz’un . ol kişi tamam bilginiydi; ne derse olurdu, gaipten türlü haber söylerdi; Hak taâlâ onun gönlüne ilham ederdi; Korkut Ata:
— Ahir zamanda hanlık yine Kayı’ya gelecek, kimse ellerinden almayacak, ahir zaman olup kıyamet kopunca, dedi. Bu dediği Osman neslidir, işte sürüp gidiyor ve dahi nice buna benzer söz söyledi. Korkut Ata,  Oğuz kavminin müşkilini  hallederdi. Her ne iş olsa Korkut Ata’ya danışmayınca  işlemezlerdi,  her ne ki  buyursa kabul ederlerdi, sözünü tutup tamam ederlerdi. Şimdi de ’Dede Korkut hikâyelerinin en ilginçlerinden birini, Bamsı Seyrek, hikâyesini vereceğiz.



Bamsı Beyrek 



KATKILARINDAN DOLAYI AFANCANCOCUK.COM'A TEŞEKKÜR EDERİM. 



Sende Spor Yap  
 


 
Doa & Ceza - Muzigin Doa'si  
  Free Image Hosting at www.ImageShack.us  
Saat  
   
Haber  
   
TV'de Bugün  
 
TV'de Bugün

WepSiten

 
Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol