HOŞGELDİNİZ
 
Mavi Balon
 
  Ana Sayfa
  Atatürk Sözleri
  Efsaneler
  Nike Kramponlar
  İletişim
  Müthiş Bilgiler
  Duvar Yazıları
  Atasözleri
  Ziyaretçi defteri
  Birazda Bilgilenelim
  Bilmeceler
  Nasrettin Hoca Fıkraları
  3 BÜYÜKLERİN SON HABERLERİ
  Haberler
  Eğitim Ve Öğretim Köşesi
  Bilim
  Hareketli Resimler
  Tarihten Bilgiler
  Dost Siteler
  Cennet türkiyem
  Yarışma
  Oyunlar
  Mevlananın 7 Öğüdü
  Mp3 Player
  En Son Çıkan Klipler
  Rehberlik
  Matematik
  Videolar
  Üye Ol
  Hz.Mevlana'nın Sözleri
  Duvara Yazı Yaz
  Günün Resmi Ve Sözü
  Yeni sayfanın başlığı
HOŞGELDİNİZ
Eğitim Ve Öğretim Köşesi

Matemematik Fobisi

 

  

Matematik kimimiz için çok zevkli bir ders olmasına karşın, çoğumuz için bir kabus gibidir. Matematik kimileri için günlük ve mesleki hayatının parçası iken, çoğumuz için bir sürü gereksiz formül ve işlemden oluşan bir derstir. Nerden çıktı bu matematik dersi,matematik ne işe yarıyor ki,günlük hayatta matematiği kullanmıyorum gibi zersen işler olur çoğumuzda.

Peki gerçekten matematik sadece formüllerden ve işlemlerden mi oluşur?

Elbette ki matematikte sayıların,formüllerin önemi tartışılmaz.Fakat matematik aynı zamanda sebep-sonuç ilişkilerini görmeyi,resimleri,tabloları yorumlamayı,mantıksal düşünmeyi geliştirir.

“Matematik dersine girmek istemiyorum. Derste tahtaya kalkmak benim için bir kabus. Derste soru sormaya çekiniyorum. Konular daha da zorlaşacak mı?En fazla matematik sınavına gireceğim zaman heyecanlanıyorum. Sınava nasıl hazırlanacağımı bilmiyorum. Derste konuları anlıyorum; ama eve geldiğimde, sanki hiç sınıfta bulunmamışım gibiyim. Matematik dersinden kalmaktan korkuyorum.”

Yukarıdaki ifadeler sizde de bir şeyler barındırıyorsa,matematik kaygısı taşıyor olabilirsiniz.Matematik kaygısı geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimlerden kaynaklanır.

Matematiğe yönelik kaygının çeşitli nedenleri olabilir.Bunlar çevreden,okul ve bireyin kendisinden kaynaklanabilir.

Ülkemizde bireylerin geleceği sınavla belirlenmektedir.Sınavlarda matematik sorularının daha az çözülmesi,matematik sorularının belirleyici olmasını sağlar.Matematik dersinde başarı yönünden zayıf olan öğrencide matematik dersine karşı kaygı oluşmasına neden olur.

Aile ve sosyal çevrede de matematik dersine karşı olan tutum kaygıyı körükler.Matematik dersinde başarılı olan bireyin ödüllendirilip,başarısız olanın aptal gibi görünmesi kaygıyı körükleyici davranışlardır.

Okullarımızda da özellikle ilköğretim 1.kademesinde matematik dersindeki soyut konular somutlaştırılmadan anlatıldığı için öğrencinin konu hakkındaki öğrenmişliğinin bilgi düzeyinde kalmasına, kavrama ve uygulama düzeyine ulaşamamasına neden olur. Bununla birliktede öğrenci, zihin yapısı içinde problem çözme becerisini geliştiremez. Nitekim öğrenci zorlu matematik konularına korku ile yaklaşır.

Matematik korkusundan nasıl kurtulabilirsiniz?

İşlem kabiliyetiniz düşük ise ders çalışmaya dört işlem ile başlamalısınız.

İşlem kabiliyetiniz iyi, fakat konuları anlamakta güçlük çekiyorsanız; ders çalışırken konuları kavramaya daha fazla vakit ayırmalısınız.

İşlem kabiliyetiniz iyi, konuları anlıyor fakat çok hata yapıyorsanız;pratik yapmaya zaman ayırmalısınız.Bol örnek çözün.

Konuları küçük parçalara ayırın ve basit örneklerden zor örneklere doğru ilerleyin.

Başaramayacağım düşüncesinden kurtulmalısınız.

Öğretmenler dersi sevdirebilecek etkinlikler düzenlemelidir.Oyunlar ve bulmacalarla eğlenceli bir sınıf ortamı oluşturabilir. Öğrencinin üzerinde olumsuz tutum sergilemesine yol açabilecek davranışlardan sakınmalıdır.

Aileler ve öğretmenler sürekli matematik önemli,çok dikkatli olmalısın,başarmalısın gibi baskılar yapmamalıdır.

............................................................................................................................

                                             REHBERLİK
Rehberliğe Dayalı Sistemle Okullarda Verimliliği Arttırma      
 

 

Verimlilik sözcüğünü gittikçe daha sık duyar hale geldik. Ülkemizin kurumsal ve bireysel verimlilik çalışmalarına ihtiyacı var.Verimlilik çeşitli kaynaklarda bir mal ya da hizmeti elde etmek için katlanılan maliyetlerle, sonunda elde edile çıktının oranı ya da çıktı/girdi olarak tanımlanmaktadır.

 

Devamı...
 
Öğrenmeyi Kolaylaştıran 24 Kural      
 

 

1. Planlarınızı Paylaşın:
Düzenli olarak yaptığınız aile toplantılarında, çocuğunuza model rolünde bir ebeveyn olarak kendi planlarınızdan bahsedin. Planlı olunduğu aktiviteler planlaması için yardımcı olun ve ders çalışma programının aralarına aile toplantıları koyun

 

Devamı...
 
Okul Fobisi      
 

 

Okul Korkusu (Fobisi) Nedir?
    Çocuklarda okula gitmek istememe ve gitmeme durumu, bazı yazarlar tarafından okul reddi, bazıları tarafından okul korkusu olarak isimlendirilmektedir

 

Devamı...
 
İlköğretimde Rehberlik      
 

 

Rehberlik; bireyi tanımak, onu kendisine tanıtmak, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir biçimde uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirebilmesi için uzman kişilerce bireye yapılan sistemli, bilimsel ve profesyonel bir yardım sürecidir.

 

Devamı...
 
İlköğretimde Öğretmen      
 

 

İçinde bulunduğumuz üçüncü bin yılda çağın hızlı gelişim ve değişimine ayak uydurabilecek nitelikli insan gücü yetiştirmek zorunlu hale gelmiştir. İyi bir eğitimin nitelikli öğretmenlerle sağlanacağı yadsınamaz bir gerçektir

 

Güzel Konuşma Kuralları      
 

 

1. Dinleyiniz. Doğru ve güzel konuşmanın ilk şartı dinlemesini bilmektir. Siz dinlemesini bilirseniz, bu alışkanlığın sirayeti yoluyla herkes dinlemesini bilir ve siz de dinlenen bir konuşma yapabilirsiniz. Dinlenmeyen, gürültülü, ilgisiz bir yerde güzel konuşma da yapılamaz, orada konuşmanın da tadı olmaz

 

2. Doğru ve güzel konuşmanın ikinci şartı, onun sağlam ve sistemli bir fikre dayanmasıdır. Konuşarak düşünme yerine, düşünerek konuşma esas olmalıdır. Boş konuşulmamalıdır.
3. Konuşmanın hazırlıklı bir sunuş konuşması olması durumunda hazırlığın usulüne göre yapılması ve konuşmanın planlanması şarttır.
4. Konuşma ne bıktıracak kadar ağır, ne de makineli tüfek gibi süratli olmalıdır.
5. Konuşma ile nefes alıp verme ahenkli olmalı, nefessiz ve nefes nefese konuşulmamalı, nefeslenme sesi hissedilmemelidir.
6. İnsanın kişiliğini yansıtan sesin konuşmada önemli bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Zira ses dalgınlık, korkaklık, aptallık, mahcupluk, kibirlilik, tatsızlık, bünyece zayıflık vb. birçok özellikleri ortaya koyar. Kaba, pürüzlü, sert, haşin, hım hım, genizden gelen, ince sesler dinleyenler üzerinde iyi bir etki bırakmaz.
7. Konuşmada ses tonu sözün, fikrin ve duygunun mahiyetine uygun bir tarzda ayarlanmalıdır. Sesin duyguları yansıtmaya, heyecanları duyurmaya, her anlamı ifadeye elverişli olması ve yerine göre tonunu değiştirmesi de konuşanın başarısı için önemli bir etkendir.
8. Konuşmada mümkün olduğu kadar zengin bir kelime kadrosu kullanılmalı, sınırlı bir dilden, tekrarlanan belli kelimelerden kaçınmalıdır.
9. Konuşmada kelimeleri doğru söylemeye özen gösterilmelidir. Telaffuzun şive ve ağız özellikleri taşımamasına çalışılmalı, edebi dil, kültür dili ile konuşmaya gayret edilmelidir.
10. Konuşma veciz denecek şekilde ölçülü olmalı, mana ve fikir ile söz arasında seçkin bir uyum olmalı, söz fikri tam ihata ve ifade etmeli, fikir sözü tam doldurmalı, ondan taşmamalıdır. Söz konuya ve mekâna, duruma uygun düşmelidir.
11. Konuşmada söz açık ve seçik olmalı, anlaşılır ve tatminkâr bir vasıf taşımalıdır.
12. Konuşmada cümleler düzgün olmalı, cümle yanlışı yapılmamalı, uzun cümlelere tam hakimiyet yoksa mümkün olduğu kadar kısa cümle tercih edilmelidir.
13. Konuşmada doğrunun yanında güzel de ihmal edilmemelidir. Bunun için sanatkârane bir dil ve ifade kullanılmalı; benzetmeler, mecazlar, başka anlama gelecek kelimeler, imalar, tezatlar, tekrarlar, parlak anlamlar, abartmalar, kişileştirmeler, çift anlamlı ve benzer kelimeler, paralellikler, ünlemler, hitaplar, örnekler, fıkralar gibi çeşitli söz ve anlam ustalıklarına yerli yerinde müracaat olunmalıdır.
14. Konuşmada inandırıcı olmaya dikkat edilmeli, bunun için konuştuğuna önce kendisinin inandığını ispat eden bir üslup ve tavır ortaya konmalıdır.
15. Konuşmada mimik ve jestlerden; sözün ve fikrin âhengine uygun bir şekilde ve ölçülü olarak, şuurla istifade etmelidir. Ses kadar, vücudun da canlı olması, bezgin, isteksiz tavırlar takınmak, hatta yerine göre anlamı bakışlarımızla da ifade etmek dinleyenlerin ilgisini çeker.
16. Konuşmada tek bir noktaya değil, dinleyenlerin hepsine ve her tarafa bakacak şekilde ölçülü ve kavrayıcı bir hitap tarzı seçilmelidir.
17. Konuşma ne doyurmayan bir kısalıkta ne de sabır taşıracak bir uzunlukta olmalıdır.
18. Konuşmada dinleyenlerin nabzı tutulmalı, konuşmanın dozu dinleyenlerin tepkilerine göre ayarlanmalıdır.

Dinleyiciler, âdeta bitir de gidelim diyen yalvaran gözlerle size bakmaya başlamışlarsa sözü fazla uzatmadan konuşmayı toparlamakta fayda vardır. Dinleyenlerin bakışlarından yapılan bu konuşmadan haz aldıkları seziliyorsa konuşma aynı canlılıkta örneklerle biraz daha genişletilebilir.

Güzel konuşma kurallarını kısaca özetlemek istersek:
1. Dinleyiniz.
2. Az konuşunuz. Şu nükte düşündürücüdür:

Bir bilgeye sormuşlar:
- Bir insanın zekâsını nereden anlarsınız?
- Konuşmasından.
- Ya hiç konuşmazsa?
- O kadar akıllı insan yoktur ki.

3. Çok az şaka yapınız.
4. Zarif iltifatlarda bulununuz.
5. Dedikodu yapmayınız.
6. Övünmeyiniz.
7. Muhatabınıza önem veriniz.
8. Kaba ve argo sözlere yer vermeyiniz.
9. Söyleyişe dikkat ediniz.
10. Konuşmanızı yerine, kişisine ve zamanına göre yapınız.
11. İçtenlikten uzaklaşmayınız.
12. Kendinize güveniniz. Rahat olunuz.
13. Sözü gereksiz yere uzatmayınız.
14. Ses, konu ve anlam uyumuna dikkat ediniz

............................................................................................................................

Sende Spor Yap  
 


 
Doa & Ceza - Muzigin Doa'si  
  Free Image Hosting at www.ImageShack.us  
Saat  
   
Haber  
   
TV'de Bugün  
 
TV'de Bugün

WepSiten

 
Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol